Sayfalar

30 Temmuz 2015 Perşembe

30 Temmuz 2015


Saat 01:01’de 5.2 lik sarsıntıyı hisseden herkes Adana Havalimanı’nda (sözüm meclisten dışarı) birkaç buçuk attı diyebilirim :) 

Sanki bu yaşanacakların öncüsü gibiydi. 
02:45 sularında apansız gök gürlemesi ve şimşek çakması eşliğinde bardaktan boşanırcasına yağan yağmur birden yürekleri ağza getirdi. 
Yağmur'un sadece
Şakirpaşa Havalimanı üzerinde olması da bir başka ilginç noktaydı.

Bu arada THY’nin IST-ADA uçağı Allah muhafaza Adana semalarında 8 çiziyordu.  :) 
Yaşadıklarımız kabus gibiydi. Allah’a şükürler olsun sonra her şey normale döndü. 

21 Temmuz 2015 Salı

Böceklerin Kralı Yoktur

Yazın ortasına geldiğimiz şu günlerde başta sivrisinek, karasinek ve hamamböceği başta olmak üzere
tüm börtü böcekler ortaya çıktı. Özellikle eviniz bahçeliyse, bu saydığım böceklerin ve canlıların dışında da canlılarla karşılaşıyorsunuzdur. İşte tam bu günlere denk gelen bir kitabı okumuş bulunuyorum. Böceklerin Kralı Yoktur. Bana ismi ilginç geldi. Bakalım nasıl bir kitapmış.
Kitap Hakkında: 
Yazarı: Daniel Evan Weiss
Çeviri: Gül Güven Çağalı
Yayınevi: Alkım Yayıncılık
Sayfa: 323
Ücret: 15 TL

Ebat:14x20 cm

Yazar Hakkında: 
Yazar hakkında maalesef çok fazla bir bilgiye ulaşmak mümkün olmamıştır. 

1953 yılında New York’ta doğmuştur. Aslen Yahudi asıllı Alman bir ailenin çocuğudur.
Eserlerinde ironik, müstehcen, komik bir anlatım mevcuttur.
Türkçeye çevrilmiş başka eserine rastlamadım. Ama var olan diğer eserleri de şunlar:





Arka Kapaktan:

Bu kitabı okuduktan sonra evinizi yeniden gözden geçirmeye başlayacaksınız! Özellikle de köşe bucağı. ‘Onların’ sizi nasıl gördüklerini, sizin için ne planlar yaptıklarını hiç düşündünüz mü? Düşünmediyseniz sayfaları çevirmeye başlayın... Kitaplık rafları arasında dünyaya gelen bu kitabın kahramanları, yani böcekler ‘okudukları’ kitapların etkisiyle, insana, hayata dair felsefi söylemler geliştiriyorlar. İsimlerini de edebiyat dünyasından alıyorlar doğal olarak: Bismarck, Goethe, Cicero...
İçinde yaşadıkları evde memnun mesut günlerini geçirirken, evin sahibi düzensiz, tembel Ira Fishblatt’ın yeni bir sevgili edinmesiyle evin tüm düzeni bozulur. Yeni sevgili Ruth’un evi daha yaşanılır bir hale getirmek yaptığı temizlikler, mutfağın yenilenmesi böceklerin hayatını birden kabusa çevirir. Ama böcekleri alt etmek hiç de sandığınız gibi kolay değildir...

Daniel Evan Weiss’in ironik ve dramatik tanımlamalarını bir araya getiren romanı yayımlandığı her ülkede çok ilgi gördü. Bu küçük yaratıkların bizim gibi ‘dev’lere karşı giriştikleri savaşa kayıtsız kalmanız mümkün değil!


Kitabın Analizi & Yorumum:

Romanımızın kahramanı Numbers adında bir hamamböceği. Çalışma odasında bir kitaplıkta, kitapların arasında 38 kardeşiyle dünyaya gelir. Aslında annesi  doğumu mutfak dolabında yapmayı planlamıştır. Orada doğum yaparak yavrularının beslenme sorunlarını kökten halletmek istemektedir aslında. Ama bu olmaz. Zira mutfak dolabının köşesindeki küçük giriş deliği bir tomar parayla kapatılmıştır. Evet, evet bildiğimiz bir tomar gerçek parayla. Kitaplıkta dünyaya gelen kardeşlerin bir çoğu yetersiz beslenme kaynakları yüzünden maalesef kitapların arasında yaşama veda ederler.
Kitap sayfalarından belli bir zaman sonra çevreyi keşfetmek için ayrılan kahramanımız
Yaşadıkları evin sahiplerinin Yahudi asıllı zayıf fakat yakışıklı İra Fischblatt ve etine dolgun
Alımlı karısı Ruth Fischblatt olduğunu öğrenir. Tüm dairenin tanınması sırasında kolonideki diğer hamamböceği akrabaları ve arkadaşları ile de tanışma imkânı bulur.
Zamanla ortama alışan kahramanımız bitişik dairedeki evli çiftlerden şişman Oliver ile
Onun güzel ve bakımlı karısı Elizabeth’i de ziyaret eder.
Onların tüm yaşamlarını arkadaşları Sufur  ve kardeşleri Columbo ve Phil ile gizlendikleri delikten takibe koyulurlar. Koloninin yaşamını sürdürebilmesi için yapmaları gereken bir plan yapmaktır. Bu planı yaparlar ve adım adım uygulamaya başlarlar. Yapılan bu planda
Hesapta olmayan gelişmeler olur…



Böceklerin insan hayatına nasıl etki edebildiğinin, akla hayale gelmeyen çarpıcı planlarını nasıl uygulamaya koyduklarının anlatıldığı farklı bir eser. Yazar anlaşılması çokta güç olmayan bir anlatım tarzı ve iyi bir kurgu ile farklı ve iyi bir iş başarmış. Okunurken sıkmayan, bunlarda olur mu diyeceğiniz örneklerin bol olduğu, zaman zaman iğrenç, zaman zaman ürkütücü, zaman zaman hareketli, bir o kadar komik, tuhaf, biraz müstehcen fakat yaratıcı bir roman.
Sıkılmadan okudum açıkçası. Kitabı alırken var olan beklentimle okuduktan sonra bende kalanlar arasında çokta fark oluşmadı diyebilirim. Farklı bir üslup, farklı bir tarz, farklı bir eser. Farklı bir şey arayanların hoşuna gideceğini düşünüyorum. Okunabilir…

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Appenzell (Muhteşem)

Temmuz ayına girdiğimiz şu günlerde sıcakta iyiden iyiye varlığını hissettirmeye başlamış, hatta ülkemizin güney kesimlerinde klimaların ekstra eforla çalışmalarına neden olmuş durumda.

Uzun süredir işten güçten tatile fırsat bulamayan birisi olarak tatilin özlemini sonuna kadar hücrelerimde hissettiğim şu günlerde boş vakit bulduğum her an tatil planları yapıyorum.
Bu planlamayı yaparken de tatilimi geçireceğim yeri zihnimde canlandırmaya çalışıyorum.
Şehir kargaşasından, gürültüsünden, kalabalık insan selinden ve çığlıklarından uzak bir yerlerde kendimi doğa ananın kucağına bırakmak istiyorum. Böyle bir yerin hayalini kurarken teknolojinin
nimetlerinden de faydalanmaya çalışırken oltama 10 numara, tam da bana göre, harikulade, muhteşem, olağanüstü bir bölgenin keşfini yapıyorum.


Aman Allah’ım yok böyle bir şey. Henüz daha izne ayrılmadan, oralara ulaşmadan keşfettiğim görüntüleri izlerken tatilin ne olduğunu, ne anlama geldiğini yaşatmaya başlayan, dinlendiren, huzura erdiren görüntülerle karşılaşıyorum.

Bir anda şaşkın vaziyette donup kalıyorum. Allah’ım Sen ne büyüksün diyorum. Dünya’nın her yerinde biz aciz kullarına ne güzel nimetler bahşetmişsin.  Her şeyi biz insanların hizmetine ve imkânına sunmuşsun. Şükürler olsun Yarabbi. 

Evet, şimdi benim ne demek istediğimi, neden bu kadar büyüleyici ve büyük sözler sarf ettiğimi merak etmişsinizdir.
Bahsettiğim yer İsviçre’nin kuzey doğusunda St. Gallen şehri yakınlarında “Appenzell” denen doğa harikası bir bölge (İsviçre’nin bir Kantonu)  Ee o zaman izleyin de görün. Haklı mıyım haksız mı? Siz karar verin….