Sayfalar

17 Ocak 2016 Pazar

Kitap: Ada


Kitap Hakkında:
Kitabın Adı: Ada
Yazarı: Theodore Taylor
Çevirmen: Engin Sunar
Yayınevi: Balina Yayınları
Sayfa Sayısı: 136
Boyut: 13,5 x 19,5 cm

Ücret: 7,- TL

Yazarı Tanıyalım:
Theodore Taylor 23 Haziran 1921 tarihinde Kuzey Carolina’ya bağlı Statesville’de  dünyaya geldi. En tanınmışı Ada olmak üzere elliden fazla bilim kurgu ve gençlik kitabı yazmıştır. Yazdığı eserler onlarca ödüle layık görülmüştür. 26 Ekim 2006 tarihinde California Laguna Beach’te kalp krizi komplikasyonu sonucunda hayata veda etmiştir.


Arka Kapaktan:

Phillip ile annesini taşıyan gemi battığı zaman, Phillip kör olur ve kendini siyah derili yaşlı bir denizciyle birlikte denizde sürüklenen bir salda bulur.Phillip'in yaşlı bilge Timothy'e bağımlılığı ve onların ıssız bir adada, yiyeceksiz ve susuz hayatta kalma mücadelesi, bunu tamamen bir yaşam savaşı öyküsü yapıyor.


Kitabın Analizi & Yorumum: 
Kahramanımız 11 yaşında Phillip adında genç bir çocuktur. Phillip Hollandalı Enright ailesinin tek çocuğudur. Babası bir petrol şirketinde çalıştığı için ailesiyle birlikte Karayip’lerde yaşamaktadır.
Fakat yaşadıkları yıllar 1942’dir. Bu da tüm yeryüzünde II.Dünya Savaşı’nın hüküm sürdüğü yıllar demektir. Almanlar Hollanda’yı işgal etmiştir.
Philliplerin yaşadıkları ada ise petrol rafinerisi sebebiyle stratejik anlamda büyük önem taşımaktadır.
Almanların burayı denizaltılardan atacakları torpillerle bombalamaları an meselesidir.
Aile oturup uzun istişareler yaptıktan sonra Bayan Enright ile Phillip’in Virginia’ya seyehat etmeleri kararına varırlar. Bay Enright’in onlarla birlikte gelemeyecek olması annesi ve Phillip’i rahatsız etmektedir. Ama nafile. Baba kalmak zorundadır. Bir sabah Bay Enright Phillip ve eşini gemiye bindirip
gönderir. Gemi limandan açıldıktan sonra bile Phillip babasının yüksekçe bir yere çıkıp kendilerine el salladığını görür. İçinde bir burukluk hisseder.
Gemi açık denizde bir müddet yol aldıktan sonra Alman denizaltılardan atılan bir torpil gemiye isabet eder. Meydana gelen patlamada Phillip’in başına tahta parçaları çarpar. Sonrasında ise Phillip gözünü açtığında kendisini siyahi yaşlı bir adamla bir salda bulur. Bu yaşlı adamın adı Timothy’dir.
Salın üzerinde uzun bir süre aç susuz yolculuk ederler. Ellerinde sadece birkaç çikolata kırıntısı ve birkaç yudum su vardır.
Buraya kadar her şey yolunda gitmiştir. Lakin Phillip annesini düşünmeden edemez. Acaba annesi gemiyle birlikte suların dibine mi gömülmüştür?  

Bir zaman sonra ıssız bir adaya çıkarlar. Adada in cin top oynamaktadır. Phillip hastalanır ve uykuya dalar. Uykudan uyandığında ise hiçbir şeyi göremediğini fark eder. Timothy ilk başlarda gözlerinin kısa bir müddet sonra açılabileceğini söyleyerek ona moral verir. Ama maalesef Phillip’in gözleri hiç açılmaz. İlk başlarda bu siyahi adamı sevmeyen Phillip zamanla ona ısınır ve sevmeye başlar.
Timothy ise yaşlıdır ve adadan kurtulmayı bekleyecek kadar günlerinin olmadığının farkındadır.
Bundan ötürü Phillip’e bu ıssız adada tek başına nasıl hayatta kalabileceğine dair bildiği tüm hayat derslerini kademe kademe öğretir.

Bir gün adada müthiş bir fırtına kopar. Bu fırtına da bir palmiye ağacına kendilerini sıkı sıkıya bağlayarak hayatta kalmayı başarırlar. Ama Timothy için bu artık sonun bir başlangıcıdır. Kısa bir süre sonra Timothy Phillip’i bu ıssız adada tek başına bırakarak hayata gözlerini yumar.
Artık Phillip hem kör, hem de gerçekten yalnızdır.
Bu küçük çocuğun adada vereceği yaşam mücadelesini ve başına nelerin geldiğini merak ediyorsanız siz de benim gibi yapın. Alın ve okuyun.

Yazar beyaz bir çocuğun gözünden ırksal önyargıları ve insanın doğaya karşı hayatta kalma mücadelesi ve azmini yalın ve çarpıcı bir dille anlatırken, okuyucunun yüreğine de dokunmasını bilmiş.  Eser sadece 12 yaş üstü okuyuculara hitap etmediği gibi, kitap sevgisini, insan sevgisi, doğayla yaşamayı seven herkesi kendisine çekiyor. Tüm bu güzellikleri dünya okuyucusuna sunan yazar hak ettiği ondan fazla ödülün de sahibi olmuş. Tüm bunlara rağmen kısa bir süre de olsa Amerika’da ırkçı olarak sınıflandırılarak yasaklanması inanılacak gibi değil doğrusu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder