Kitap Hakkında:
Kitabın Adı: Kan Bağı
Yazarı: Michael Connelly
Çeviri:İyet Çetinkaya
Sayfa: 390
Ücret: Temin edilemeyen bir kitap
Değerlendirmem:%85
Ne buldum:Kusursuz, gerilim dolu bir polisiye
YAZAR HAKKINDA:
21 Temmuz 1956 yılında Amerika Pennsylvania’da doğan
yazar Los Angels Times polis muhabiridir. Yazdığı dedektiflik romanları ile
ünlenen yazarın eserleri 35 dile çevrilmiş,
2003 ve 2004 yıllarında “Yılın Gerilim Yazarı Ödülü”nü
iki kez kazanmasını sağlamıştır.
Karanlık ve dramatik hikâyeleri yazabilmek için,
suçluların dünyasını ve düşünce şekillerini anlamak gerekir. Michael Connelly
bu anlayışı yazdığı kitaplara bir şairin duyarlılığı ile aktarabilen ender
yazarlardan biridir.
Yazarın başlıca eserleri ise şunlardır:
Tünel Fareleri (1992) – Kara Buz (1993) – Betondaki
Sarışın (1994) – Hile (2000)
Kaybolan Işık (2003) – Faili Meçhul (2005) – Güneşin
Karanlığında(2005) – Şair (1996)
Kan Bağı (1998) – Yanlış Numara (202)
Kitabın Analizi &
Yorumum:
Lise yıllarından bu yana polisiye romanlar okumaya ara
vermiştim. O zamanlarda Agatha Christie, Edgar Allan Poe kitaplarını
kaçırmazdım. Ne zaman kitaplığımda olmayan bir kitap görsem alırdım. Aradan yıllar
geçti ve Michael Connely’nin bu kitabı elime geçti. Bari nostalji olsun, bir
polisiye okuyayım diyerek araya bunu sıkıştırdım. Sanırım artık kitabı analiz
etmeye başlayabilirim.
Roman kahramanı FBI’in önde gelen dedektiflerinden Mc Caleb
kalbiyle ilgili rahatsızlık yaşamaktadır. Rahatsızlığının kesin çözümü isi kalp
naklidir. Nakil bekleyen hastalar listesindedir. Ve nihayet o gün gelmiş ve
yapılan başarılı bir operasyonla kalp nakli gerçekleşmiştir. Fakat her şeyden
önemlisi yaptığı işten, hareketli yaşamdan ve stresten uzak durması
gerekmektedir. Oysa kendisi işini çok sevmektedir. Ama yapacak bir şey yoktur.
O da huzurlu yaşama başlamak adına gerekeni yapar ve babasından miras kalan bir
teknede yaşamaya başlar.
Tam da sessiz sakin yaşama ve yeni kalbine alışmışken bir
gün tekneye güzel, alımlı bir genç bayan gelir ve kendisiyle görüşmek ister. Başarılarla
dolu geçmişini ve ününü duymuş olan bayanı da diğer insanları başından savdığı
gibi savmak ister. Ama bu hiçte kolay değildir. Zira kadının söylediği
“Göğsündeki kalp, hayatını kurtaran o kalp benim kız kardeşime aitti. Ve o bir
cinayete kurban gitti. Yaşamını ona borçlusun; katilini bul” sözü Mc Claleb’i
bir miktar düşünmeye sevk eder. Yaşaması için stresten uzak durması gerektiğini
bilse de zihnini kemiren vefa duygusu onu rahat bırakmaz. Her ne olursa olsun
kalbini taşıdığı kadının katilini bulmak onun için bir onur mücadelesine dönüşmüştür.
Yeni kalbinin sahibinin katilini bulmaya çalışırken taşıdığı kalbi yerinden kim
sökmek isteyecek acaba :)
1998 yılının En İyi Anthony Roman Ödülünü ve Macavity
ödülünü alan eser gerçekten müthiş. Aynı zamanda usta oyuncu Clint Eastwood’un
başrolünü oynadığı filmle de beyaz perdeye aktarıldı.
Yazarın tarzı, anlatım biçimi, olay kurgusu, olayların ve
kişilerin gerçekçiliği on numaraydı. İyi
ki de okumuşum hani. O neydi öyle ya :) Heyecan desen dorukta, duygusallık
desen o da var. Bu arada yazarın okuduğum ilk kitabıydı Kan Bağı. Fırsat
bulursam psikolojik-gerilim ustası yazarın diğer kitaplarından birkaçını daha okumak
isterim açıkçası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder