Sayfalar

2 Nisan 2015 Perşembe

Yorgun Nesiller

KİTAP HAKKINDA:
Kitabın Adı: Yorgun Nesiller
Yazarı: Abdullah Hussein
Çeviri: Zehra Savan
Yayınevi: Everest  Yayınları
Sayfa: 454
Ücret:  19 TL
Değerlendirmem: % 80
Ne Buldum: Sömürgeci devletlerin zulümleri

YAZAR HAKKINDA:
1931 yılında Rawalpindi’de doğdu. Rawalpindi, Hindistan’ın 1947’de bağımsızlığını kazanmasından sonra, yeni kurulmuş olan Pakistan’a dâhil edildi. Yazar ilk Urduca romanı, Yogun Nesiller’i 1963 yılında yayımladı ve ünlü Pakistani Adamji Ödülü’ne layık görüldü. 

Romanları ve kısa öyküleri birkaç Hint dilinin yanı sıra İngilizce ve Çinceye de çevrildi. 1996 yılında BBC, Hussein’in kısa romanlarından birine Bayan Brothers in Troubele filmini çekti. Urducanın önde gelen romancılarından kabul edilen Abdullah Hussein, kısa bir süre önce Pakistan’a dönene kadar İngiltere’de yaşıyordu.

ARKA KAPAKTAN:Azınlıklar Savaş ve yokluk yılları Sömürgeci İngilizlerin Hintlilere çektirdiği çileler dram töre gerçeği, göçler ve Pakistan’ın kuruluşu. Hindistan’ın özgürlüğüne, Pakistan’ın kuruluşuna giden dönemin içler acısı portresini, okurların hayal gücünü de beraberine alarak çizen Yorgun Nesiller, ezilmiş bir kültürün sömürgeci güçler karşısında hayatta kalma mücadelesini, bir ailenin nesiller boyu süregelen yaşam savaşını inceleyerek anlatan duygu yüklü bir roman.

Bir çiftçinin oğlu olan Naim’in zengin toprak ağasının kızı Azra’yla tüm engellere rağmen gerçekleşen evliliği, İngiltere ve Hindistan’ın dalgalı evliliği gibi, ilk günden itibaren sorunlarla karşılaşır. I.Dünya Savaşı’nda İngiltere için savaşırken kolunu kaybeden Naim, eve döndüğünde, halkın İngiliz sömürgesi altındaki Hindistan’da yaşadığı zulümleri sindiremez ve özgürlükçü örgütlerle ilişkiye girer. Ancak 1947’de kazanılan özgürlük, uğruna savaştığı idealleri beraberinde getirmeyecek, Müslüman olan ailesi evlerini geride bırakıp yeni kurulan Pakistan’a göç etmek zorunda kalacaktır.


KİTABIN ANALİZİ & YORUMUM:
Kitapçılara girip kitaplara dokunarak, onların parmak uçlarımdan başlayarak ta yüreğimin derinliklerine kadar inerek yarattıkları kıvılcımları ve sonrasında ruhumda hissettiğim sıcaklık sonrası
Kitap satın almayı yeğlerim. Lakin günümüz şartlarında çalışan insanların pek vakti olmadığından dönem dönem de olsa benim gibi kitap alışveriş sitelerine de girerek kitap aldığım oluyor. Bunu pek tasvip etmesem de yaşadığım kasaba da şöyle ağız tadıyla rafların arasında gezerek kitaplarla göz göze gelebileceğim kitapçı dükkânlarının olmaması buna etken elbette.
Hani kitapçı var da ben mi almıyorum kardeşim:)

Neyse, işte böyle kitap arzusu ile yanıp tutuştuğum bir günde bir web sitesinden aldığım bir kitabı Yorgun Nesilleri tanıtacağım. Merakımı çeken yazarın Asya kökenli olması oldu. Bir diğer çekim gücü ise hangi nesillerin yorgun olduğuna cevap bulma olanağına kavuşacak olmamdı.
Everest yayınlarından çıkan kitap 450 sayfanın üzerinde kalın bir kitap olmasına rağmen akıcı konusu sıkılmadan okunabilmesini sağlıyor. 

Romanımızın başkahramanı Naim adında kendi yağı ile kavrulan çok küçük bir toprak sahibinin, çiftçinin oğludur. Kırsalda küçük bir köyde, başlarını sokacak kadar küçük bir evde yaşamaktadırlar. Büyük çiftlik ağasının kızı Azra’yı ilk gördüğü an ona âşık olur. Ama aralarındaki zengin-fakir sınıf farkı tek büyük engeldir. 

Naim’in İngilizlerin topladığı askerlerle birlikte batı cephesinde 1.Dünya Savaşı’na katılması, cephede çarpışırken bir kolunu kaybederek savaş gazisi ve şerefe madalyası alarak dönmesi bu farkın ortadan kalkmasına bir vesile olacaktır. Bunda Azra’nın da Naim’i seviyor olması ve onunla evlenmek istemesi önemli elbette. 

Buraya kadar her şey yolunda gitmiştir. Naim tek kolunu kaybetse de sevdiği kızla evlenmiştir. Ama Naim’i rahatsız eden daha önemli bir sorun çıkmıştır ortaya o da İngiliz askerlerinin kendi ülkesindeki vatandaşlara karşı uyguladığı sömürgeci ve ezici politika. Bu işkence boyutundaki baskılara daha fazla tahammül edemeyen Naim özgürlükçü vatanperverlerle ilişkiye girer. Ülkesi için ne yapabileceğini sorgular. Kahramanımız İngilizlere karşı yapılan birçok eyleme katılır ve tutuklanır. Ama hiçbir şey onun özgürlük düşüncesinden geriye koymaz.

Acaba Naim ülkesinin kurtuluşunu görebilecek midir, ya da çatırdayan yuvasını kurtarabilecek midir?
Hapse düştükten sonra babasının ölmeden evvel kendisine emanet ettiği kardeşi Ali’nin akıbeti ne olmuştur? Tüm bunların cevabı bu kitapta detayları ile harika bir şekilde anlatılmış.

Hep batılı yazarları okumaktan sıkılmıştım. Ne yalan söyleyeyim, Asyalı bir yazarın kitabını okumak bana büyük bir keyif verdi.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder