5 OCAK ADANA’NIN KURTULUŞU
1918 yılında I.Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra
düşman devletlerle aramızda Mondros Ateşkes Analaşması imzalandı. Anlaşma
hükümlerinde yer almamasına rağmen İngilizler ve Fransızlar, haklı bir
gerekçeleri olmamalarına rağmen, antlaşma hükümlerine aykırı bir şekilde ve
kendi aralarında imzaladıkları gizli antlaşmalarla çıkarımda bulunarak
Anadolu’nun birçok farklı bölgesinde işgale başladılar. Bunların başını İngiliz
ve Fransızlar çekmekteydi.
Fransızlar 21 Ocak 1919'da planlı bir şekilde Adana,
Dörtyol, Saimbeyli, Kozan’a Ermenileri
getirerek iskan ve işgale başladılar. Amaçları itilaf güçlerinin “ileri bir
karakolu” olarak Ermenistan Devletine taban hazırlamaktı. Onların gelişiyle
birlikte Adana’da yaşayan azınlık Ermeniler, Fransızlardan da destek alarak yıllardır
hep bir arada yaşadıkları komşuları dahil olmak üzere taşkınlıklara başladılar.
Fransızlar Ermeni nüfusunun çoğalması için dışarıdan Ermenilerin gelmesini
teşvik ettiler.
Ermenilerden oluşturulan jandarma birlikleri kurdular.
Ermenilerin her çeşit kötülüğüne göz yumup Türklerin ileri gelenlerini görev
başından uzaklaştırdılar. Önemli komutanlarını halkı kışkırtıyor iddiaları ile
esir kamplarına gönderdiler. Bu haksızlıklar karşısında halk çeşitli yerlerde
silaha sarılarak Ermenilere ve Fransızlara karşı canını, namusunu ve malını
korumaya başladı.
Bu saldırılılar karşısında Adana’yı işgal eden Fransız
komutan yörede yaşayan Türk halka bir bildiri yayınladı. Bu bildiriye göre:
- Üzerinde silah bulunan her Türk kurşuna dizilecek.
- Kargaşalık çıktığında ölen veya yaralanan Fransız
askerine karşılık, yerli halktan iki kişi kura ile seçilecek ve kurşuna dizilecek.
- Bir evden kendilerine silahla ateş edilirse o ev
yakılacak.
Dışarıdan getirilen Ermenilerin bölgeye yerleşmeye
başlamasının ardından tüm Ermeniler 10 Temmuz 1920’de büyük bir şiddetle
soykırım harekâtına girişerek şehirde yağmalama, öldürme, tecavüz olaylarına
başladılar. On binlerce kadınlı çocuklu Adana’lı canını kurtarmak için
Toros’lara doğru geri çekildiler.
Dedelerimiz ve ninelerimizden anlatıla gelen ve 4 gün
süren ” kaç kaç” olayı işte bu olaydır. Şehrin her yerinde bayraklarımız
yırtılarak yerine Fransız ve Ermeni bayrakları çekildi.
Tüm bu zulümlerin ardı arkası kesilmeyince halkın sabrı
taştı. Bölgede kurdukları Kilikya Cemiyeti ve Kuvayi Milliye ile birlikte
direnişe geçti.
1920’de Toros’lardan Fransızlara karşı topyekûn bir
saldırı başlatıldı. Adana halkı tarafından yapılan direnişin ilk meyvesi olarak
27 mayıs 1920’de Fransız Silahlı güçleri Komutanı Menil’in tutsak alındı.
Ayrıca tarihimizde “Karboğazı” zaferi olarak geçen bu olay, Kuva-yı Milliye’nin
ilk zaferidir. Ardından 5 Ağustos 1920’de Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Çakmak ve
Milletvekilleri Pozantı’ya geldiler. Burayı şehir haline getirerek Pozantı Kurultayı’nı
yaptılar.
Düşmanın saldırısı karşısında, Adana ve bölgesinde
direnişe geçen insanlarımız, çok büyük kayıplar verdiler. Verilen bu kayıplar
ve yapılan çetin mücadele sonucunda, 1920 sonlarında Fransızları ağır mağlubiyete
uğratmayı başardılar.
Bu büyük yenilgi sonrasında Fransa ile TBMM Hükümeti
arasında 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması imzalandı ve 5 Ocak 1922’de Fransızlar beraberlerinde
getirdikleri Ermenilerle birlikte bölgeyi tamamıyla boşaltarak şehit kanıyla
sulanan vatan topraklarımızı terk ettiler.
İşte bu tarihten itibaren 5 Ocak her yıl Adana’nın
kurtuluşu olarak kutlanmaya başlandı.
Bu direniş ve savaşlarda Adana halkının yanı sıra
Tekelioğlu Sinan, Kara Afat, Selahattin Adaletli, Manisalı Ali, Osman ÇAMURDAN,
İbo Osman, Hacı Ağa, Şehit Ökkeşoğlu Efe, Emin Ağa, Rehber Hatice, Tayyar
Rahime, Kara Fatma (Adile Onbaşı) gibi isimleri
tarihimize altın harflerle yazılan kahramanlarda çıkmıştır.
Kısaca Adana’nın Kurtuluşu’nu kadar olan süreci dilimin
döndüğünce özetlemeye çalıştım.
Tarihimiz böyle kısaca birkaç satıra sığdırmak elbette ki
mümkün değil. Tarihimizi okuyup öğrenip yeni nesillere iyi anlatmalıyız.
Bu vesile ile tüm şehitlerimizi ve kahramanlarımızı
minnet ve şükranla yad ediyor Allah kendilerinden razı olsun diyorum.
ADANA’MIZIN KURTULUŞU KUTLU OLSUN!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder