Kitap Hakkında:
Kitap Adı: Freud’un Kız Kardeşi
Yazarı: Goce Smilevski
Çeviren: Levend Amedov
Yayınevi: Nemesis Kitap
Sayfa: 240
Boyut:13x19 cm
Sayış Ücreti: 17 TL
Değerlendirmem: %75
Ne Buldum: Freud’u neden sevmediğime açıklık getirdi
Yazar
Hakkında:
Goce SMİLEWSKİ
Makedonyalı roman ve tiyatro oyun
yazarı Goce Smilevski 1975 yılında Üsküpte doğdu. Üsküpte Cyril ve Metodij üniversitelerini
bitirdi. Prag’daki Charles ve Budapeşte’deki Orta Avrupa Üniversitelerinde
master yaptı. 2003 yılında Spinoza isimli romanı ile Makedon Roman ödülünü,
2010 yılında ise Sigmund Freud’un Kız Kardeşi isimli romanıyla da Avrupa
Birliği edebiyat ödülünü kazanmıştır. Kitapları otuzdan fazla dile çevrilmiştir.
Arka Kapaktan:
Freud’un Kız Kardeşi - Goce
Smilevski
Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü-30 Dilde Çeviri
Bağlayıcı olması beklenir kardeşliğin. Öyle umulur. Kardeşler birbirlerine borçludur ya; bir soluk, bir omuz, bir teselli...
Yine de düşünceler karmaşıklaşınca zihinde, unutulabilir borçlu addedildiğimiz görevler.
Bu kitap, dünyaca ünlü psikanalist Sigmund Freud’un ve onun dört kız kardeşinin gerçekte de yaşanmış sarsıcı öykülerini anlatmaktadır. Freud, İkinci Dünya Savaşı döneminde Viyana’ya girmek üzere olan Hitler’in yaratacağı yıkımdan kurtarılmak için Londra’ya götürülür. Ona Londra’ya geçmesi için yardım eden kimseler, yanına almak istediği insanların isimlerini bir liste haline getirmesini isterler. Freud o listeyi hazırlar. Eşi ve çocukları dışında eşinin ailesi, doktoru, doktorunun ailesi, hizmetçileri, hatta küçük köpeği bile vardır listede. Ancak dört kız kardeşi yoktur.
Freud’un seçimi kardeşlerinin kaderini nasıl şekillendirecektir?
O karanlık günlerde verilen bir sınavdır belki de yaşananlar; kardeşlikle ilgili bir sınav. Belki de bir iç savaş; galibi de mağlubu da belli olmayan…
Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü-30 Dilde Çeviri
Bağlayıcı olması beklenir kardeşliğin. Öyle umulur. Kardeşler birbirlerine borçludur ya; bir soluk, bir omuz, bir teselli...
Yine de düşünceler karmaşıklaşınca zihinde, unutulabilir borçlu addedildiğimiz görevler.
Bu kitap, dünyaca ünlü psikanalist Sigmund Freud’un ve onun dört kız kardeşinin gerçekte de yaşanmış sarsıcı öykülerini anlatmaktadır. Freud, İkinci Dünya Savaşı döneminde Viyana’ya girmek üzere olan Hitler’in yaratacağı yıkımdan kurtarılmak için Londra’ya götürülür. Ona Londra’ya geçmesi için yardım eden kimseler, yanına almak istediği insanların isimlerini bir liste haline getirmesini isterler. Freud o listeyi hazırlar. Eşi ve çocukları dışında eşinin ailesi, doktoru, doktorunun ailesi, hizmetçileri, hatta küçük köpeği bile vardır listede. Ancak dört kız kardeşi yoktur.
Freud’un seçimi kardeşlerinin kaderini nasıl şekillendirecektir?
O karanlık günlerde verilen bir sınavdır belki de yaşananlar; kardeşlikle ilgili bir sınav. Belki de bir iç savaş; galibi de mağlubu da belli olmayan…
“Nefis bir roman… Beni böylesine etkileyen başka bir kitap hatırlamıyorum.”
VESNA MOJSOVA-CEPISEVSKA (MAKEDONYA)
“Ustaca ve çarpıcı.”
KNACK (BELÇİKA)
“Smilevski değişik ve ayırt edici tarzıyla, iç yaşamımıza ve fikir dünyamıza güzel bir bakış açısı getiriyor.”
BOEK (HOLLANDA)
“José Saramago gibi kuvvetli, çok yönlü ve detaycı bir yazar.”
LA REPUBBLICA GAZETESİ (İTALYA)
VESNA MOJSOVA-CEPISEVSKA (MAKEDONYA)
“Ustaca ve çarpıcı.”
KNACK (BELÇİKA)
“Smilevski değişik ve ayırt edici tarzıyla, iç yaşamımıza ve fikir dünyamıza güzel bir bakış açısı getiriyor.”
BOEK (HOLLANDA)
“José Saramago gibi kuvvetli, çok yönlü ve detaycı bir yazar.”
LA REPUBBLICA GAZETESİ (İTALYA)
Yorumum:
Genelde gündemde olan kitaplara fazla ilgi göstermediğimden daha
evvelden de bahsetmiştim sanırım. Ama bu sefer öyle olmadı. “Freud’un Kız
Kardeşi” adlı kitabı okumak istedim. Bunun sebebi lise ve üniversite yıllarında
bazı derslerimizde Sigmund Freud ve psikanaliz ile ilgili konuları okumuş ve
konu üzerinde uzun uzadıya sohbetler etmiştik. Freud’un fikirlerini pek
beğenmesem de, Makedon bir yazarın Freud’la alakalı neler yazmış olabileceğini
merak ettim. Freud’u kitabında benim düşündüğüm birisi gibi mi, yoksa
bilmediğim daha pozitif yönlerini mi anlatmıştı acaba. Kitap ismiyle de oldukça
dikkat çekici olmasının yanı sıra ayrıca Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü almış
olması da onu okumam da önemli bir etken oluşturdu.
İkinci dünya
savaşının başladığı yıllar ve yer Avusturya’nın Viyana şehri.
Viyana
Hitler’in ordusu tarafından işgal edilmiştir. Freud nüfuzu sayesinde Londra’ya
gidebilme imkânını yakalamıştır. Ayrıca kendisi ile birlikte götürebileceği
kişilerin listesini de yapma olanağı da kendisine sunulmuştur.
Freud listeyi
hazırlamıştır. Listede eşinin ailesi, doktoru ve doktorunun ailesi, hizmetlileri ve
onların aileleri ve hatta köpeği bile vardır. Ancak bu listede dört kız
kardeşinin de ismi yoktur. Bu duruma en çokta Freud’la duygusal bağının güçlü
olduğu kız kardeşi Adolphina üzülmüştür. Hatta yıkılmıştır. Aslında bu Adolfina’nın
ikinci yıkılışıdır. İlk yıkılışı Freud evlendiği zaman yaşamıştır küçük kız
kardeş. Adolphina’nın anlatımıyla devam eden hikâye de Freud'un kız kardeşi Adolphina ile geçmişe
yolculuğa çıkıyor okurlar. Bu geçmişte önemli bir nokta da Adolphina’nın annesi
tarafından hiç sevilmediği ve şefkatten uzak bir çocukluk yaşadığını bilgisine
ulaşıyoruz.
Kız
kardeşlerini kurtarmak için neden çaba sarf etmediği gerçeğini herhalde bizlere
söyleyebilecek tek kişi Freud’dur. Bizler sadece konu üzerinde varsayımlar
üretebiliriz. Kaldı ki Freud’u anlamak zaten başlı başına zor bir işken, bir de
aile bireylerini bu şekilde yüz üstü bırakması anlaşılacak bir durum değil
elbette. Ama Freud bu, her şey beklenir ondan:)
İkinci dünya savaşı dönemi ile ilgili yazılan hikayelerin çoğunda olduğu
gibi, bu da insanın yüreğine dokunarak acı veriyor insana tıpkı Jerzy
Kosinski’nin Boyalı Kuş adlı eserindeki gibi. Anlatılanların gerçekten yaşanmış
olması bunu daha dramatik kılıyor elbette.
Savaş dönemindeki insan hayatı, acı, ızdırap, melankoli, dram gibi olaylara
ilgi duyanlar rahatlıkla okuyabilir. Kitapla ilgili belki de tek eleştirim yazarın
konular arasındaki geçişlerini sert yapmış olması diyebilirim.
Kitabı genelde beğendim. Ama Freud’u niçin sevmediğimi, kendime neden uzak
hissettiğimi bu kitapta Freud’un aile içi yaşantısını çocukluğuna inerek daha
iyi anladım ve kendime hak verdim. Freud sevilecek bir adam değilmiş zaten bunu
anladım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder