Kitap
Hakkında:
Yazar
: Jamilla Rhines Lankford
Çevirmen
: Engin Süren
Yayın
Evi : Maya Kitap
Sayfa
: 400
Ücret:
20 TL
Ebat:
13x21 cm
Yazar
Hakkında:
Yazarın
özgeçmişini eklemeyi ve bilgi sahibi olmayı severim ama maalesef yaptığım
araştırma sonuçsuz kaldı. Hiçbir bilgiye ulaşamadım.
Gönül isterdi ki,
yayınevinin kitabını yayımladığı kitabın yazarı hakkında birkaç satırla da olsa
okuyucularına ve kitap dostlarına bilgi verseydi. Bence bu Maya Yayınları’nın
büyük bir eksikliği.
Diğer
Eserleri: Kutsal Sahtekar, Tanrının Kayıp Oğlu
Arka
Kapaktan:
Torino
Kefeni: Hz. İsa'nın çarmıhtan indirildikten sonra sarıldığı iddia edilen keten
kumaş.”
Çok
ciddi bir teşebbüsün hikâyesi—Hz. İsa’yı klonlama teşebbüsünün.
Hikâyenin
merkezinde, Torino Kefeni üzerinde yapılan araştırmayı yönetirken daha önce hiç
dile getirilmemiş sorulara yanıt aramak zorunda kalan, varlıklı mikrobiyolog
Dr. Felix Rossi bulunuyor. Acaba kumaşta İsa’nın DNA’sını taşıyan kan var
mıydı? Varsa bile DNA hala sağlam mıydı?
Felix
Rossi, New York’taki evinde bu çılgınca fikir üzerinde çalışırken nişanlısı,
fedakâr kız kardeşi ve hizmetçisinin meraklı bakışlarından da kaçınmak
zorundaydı. Üstelik, çok gizli tutmak istediği araştırmasıyla ilgilenen bir
muhabirin ortaya çıkmasıyla birlikte ona karşı kendiliğinden bir ittifak
kurulmuş oldu. Artık daha fazla gecikmeden, kafasındaki çılgınca fikri hayata
geçirebilmek için modern zamanların Meryem Ana’sını bulmalıydı.
Torino
Kefeni okuyucuyu, bir dedektif romanının tüm belirsizliği, bir gerilim
romanının tüm heyecanı ve tehlikeli bir maceranın tüm ürpertisiyle sosyetik
galalardan İrlanda barlarına, Harlem Kiliselerinden faşist dönem ve günümüz
İtalyası’na kadar uzanan bir yolculuğa çıkartıyor. Kopmuş aile bağlarını,
kaybolan bir kültürel mirası, bir adamın Tanrı’yı arayışını ve umutsuz bir
kadının kendini özel hissetme çabalarını dile getiriyor. Hızla gelişen bu
karmaşık olaylar zinciri içerisinde doğan beklenmedik ve dokunaklı bir aşk
öyküsünü anlatıyor.
J
R Lankford’un zekice tasarlanmış ve ustalıkla yazılmış bu sürükleyici romanı,
bilimsel bir araştırmanın ayrıntıları ile farklı kültür ve inançları başarılı
bir şekilde harmanlıyor.
2003
yılın kitabı finalisti-ForeWord Magazin
2004
en iyi roman finalisti - PMA Benjamin Franklin Awards
Harika
bir kitap!- Booklist
Torino
Kefeni mükemmel sembolleriyle ilgi çekici bir gerilim hikâyesi… Hızı etkileyici
sonuyla tavan yapıyor.
Heartland
Reviews, Ocak/Şubat 2003
Kitabın
Analizi & Yorumum:
Kitap
yaklaşık bir yıl alışveriş listemde takibimde kaldıktan sonra nihayet bir ay
evvel okuma
açlığımı bastırmak ve içimdeki albenisi yüksek beklentiyi dindirmek adına
kitabı satın aldım.
Maya
Yayınları’ndan çıkan bir eseri ilk defa okuyordum. Küçük puntolarla basılmış,
sayfa boşlukları mümkün olduğunca az tutulmuş 400 sayfalık kitabın her bir
sayfası dolu doluydu. Açıkçası bu beni biraz kastı. Bölüm geçişlerinde bir
canlılık; ne bileyim küçük bir işaret, resim bir simge olsaydı. Ya da dinlenme
molası verecek kadar boşluk olmasını isterdim doğrusu. Yazarın kitabında
sıradan bir konuyu ele almayıp farklı bir konu işleyerek tüm insanların
merakını uyandırmış olması ve bunu da iyi bir kurgu ile eserin son sayfasına
kadar heyecan dozu yüksek bir şekilde okuyucuya sunması güzel elbette. Lakin
konu ne kadar absürt ve birçok kitap okuyucusunun ilgisini çekecek cinsten olsa
da eserin edebi bir yanının bulunmaması her ne kadar 400 sayfalık bir kitabı
kaleme almış olsa da benim gözümde sıradan olmaktan çıkamadı doğrusu.
Sadece
gerilim ve nispeten de polisiye tarzı bir kitap diyebilirim. Kitabı almadan
evvelki beklenti ve merakımı giderememiş olması bence negatif yönüydü. Bir
negatif yönü ise bana göre yazar dini
propaganda yapıyor. Bunu yazarın yazmış olduğu diğer eserleri görünce anlamak
mümkün.
Her
şeye rağmen pozitif bir yanı olduğunu da kabul etmem lazım. O da kitabı okuyup
bitirdikten sonra bir kadın doğum uzmanı kadar bilgiye sahip olduğumdur:)
Kitabı
alıp okuyacak kitap dostlarının şevkini kırmamak adına kitabın içeriğini burada
satır satır anlatmak istemiyorum. Zira zevkler ve renkler tartışılmaz.
Kitabın
içeriğine birkaç cümle ile değinmek gerekirse:
Dr.
Felix adında bir bilim adamı Hz.İsa’nın ölümünde sarıldığı kefenden bir adet
kanlı iplik almayı başarır. Bu iplik üzerinde DNA kalıntısı bulmayı ümit
etmektedir. Temin ettiği bu DNA’yı taşıyıcı bir anne bularak Hz. İsa’yı yeniden
hayata döndürmek arzusundadır.
İlk
başta bu görev için sevgilisi Adeleine’a teklifte bulunur. Ama ondan
beklemediği bir tepkiyle karşılaşır. DNA’nın da canlı kalma süresinin daralması
Dr. Felix’i yeni bir anne bulma konusunda ciddi şekilde köşeye
sıkıştırmaktadır. Tam da bu esnada çözüm aslında yanı başında durmaktadır. Acaba Dr. Felix’in düşünü gerçekleştirmesi
mümkün olacak mıdır? Ya da bu o kadar kolay mıdır?
Yoksa, her şeyi biz insanlardan daha iyi bilen
yüce Allah biz insanların selameti için daha farklı bir sonuçla tüm insanlığın
hayrına olanı mı yapacaktır.
Bu
tarz kitaplar ilgi duyanlar okuyabilirler. Ben pek beğenmedim.
O
nedenle benden