Sayfalar

26 Mayıs 2015 Salı

Torino Kefeni

Kitap Hakkında:

Yazar : Jamilla Rhines Lankford 
Çevirmen : Engin Süren 
Yayın Evi : Maya Kitap
Sayfa :  400 
Ücret: 20 TL
Ebat: 13x21 cm

Yazar Hakkında:

Yazarın özgeçmişini eklemeyi ve bilgi sahibi olmayı severim ama maalesef yaptığım araştırma sonuçsuz kaldı. Hiçbir bilgiye ulaşamadım. 

Gönül isterdi ki, yayınevinin kitabını yayımladığı kitabın yazarı hakkında birkaç satırla da olsa okuyucularına ve kitap dostlarına bilgi verseydi. Bence bu Maya Yayınları’nın büyük bir eksikliği. 
Diğer Eserleri: Kutsal Sahtekar, Tanrının Kayıp Oğlu

Arka Kapaktan:

Torino Kefeni: Hz. İsa'nın çarmıhtan indirildikten sonra sarıldığı iddia edilen keten kumaş.”

Çok ciddi bir teşebbüsün hikâyesi—Hz. İsa’yı klonlama teşebbüsünün.
Hikâyenin merkezinde, Torino Kefeni üzerinde yapılan araştırmayı yönetirken daha önce hiç dile getirilmemiş sorulara yanıt aramak zorunda kalan, varlıklı mikrobiyolog Dr. Felix Rossi bulunuyor. Acaba kumaşta İsa’nın DNA’sını taşıyan kan var mıydı? Varsa bile DNA hala sağlam mıydı?
Felix Rossi, New York’taki evinde bu çılgınca fikir üzerinde çalışırken nişanlısı, fedakâr kız kardeşi ve hizmetçisinin meraklı bakışlarından da kaçınmak zorundaydı. Üstelik, çok gizli tutmak istediği araştırmasıyla ilgilenen bir muhabirin ortaya çıkmasıyla birlikte ona karşı kendiliğinden bir ittifak kurulmuş oldu. Artık daha fazla gecikmeden, kafasındaki çılgınca fikri hayata geçirebilmek için modern zamanların Meryem Ana’sını bulmalıydı.
Torino Kefeni okuyucuyu, bir dedektif romanının tüm belirsizliği, bir gerilim romanının tüm heyecanı ve tehlikeli bir maceranın tüm ürpertisiyle sosyetik galalardan İrlanda barlarına, Harlem Kiliselerinden faşist dönem ve günümüz İtalyası’na kadar uzanan bir yolculuğa çıkartıyor. Kopmuş aile bağlarını, kaybolan bir kültürel mirası, bir adamın Tanrı’yı arayışını ve umutsuz bir kadının kendini özel hissetme çabalarını dile getiriyor. Hızla gelişen bu karmaşık olaylar zinciri içerisinde doğan beklenmedik ve dokunaklı bir aşk öyküsünü anlatıyor. 
J R Lankford’un zekice tasarlanmış ve ustalıkla yazılmış bu sürükleyici romanı, bilimsel bir araştırmanın ayrıntıları ile farklı kültür ve inançları başarılı bir şekilde harmanlıyor.

2003 yılın kitabı finalisti-ForeWord Magazin 
2004 en iyi roman finalisti - PMA Benjamin Franklin Awards
Harika bir kitap!- Booklist

Torino Kefeni mükemmel sembolleriyle ilgi çekici bir gerilim hikâyesi… Hızı etkileyici sonuyla tavan yapıyor.
Heartland Reviews, Ocak/Şubat 2003

Kitabın Analizi & Yorumum:

Kitap yaklaşık bir yıl alışveriş listemde takibimde kaldıktan sonra nihayet bir ay evvel okuma açlığımı bastırmak ve içimdeki albenisi yüksek beklentiyi dindirmek adına kitabı satın aldım.

Maya Yayınları’ndan çıkan bir eseri ilk defa okuyordum. Küçük puntolarla basılmış, sayfa boşlukları mümkün olduğunca az tutulmuş 400 sayfalık kitabın her bir sayfası dolu doluydu. Açıkçası bu beni biraz kastı. Bölüm geçişlerinde bir canlılık; ne bileyim küçük bir işaret, resim bir simge olsaydı. Ya da dinlenme molası verecek kadar boşluk olmasını isterdim doğrusu. Yazarın kitabında sıradan bir konuyu ele almayıp farklı bir konu işleyerek tüm insanların merakını uyandırmış olması ve bunu da iyi bir kurgu ile eserin son sayfasına kadar heyecan dozu yüksek bir şekilde okuyucuya sunması güzel elbette. Lakin konu ne kadar absürt ve birçok kitap okuyucusunun ilgisini çekecek cinsten olsa da eserin edebi bir yanının bulunmaması her ne kadar 400 sayfalık bir kitabı kaleme almış olsa da benim gözümde sıradan olmaktan çıkamadı doğrusu.

Sadece gerilim ve nispeten de polisiye tarzı bir kitap diyebilirim. Kitabı almadan evvelki beklenti ve merakımı giderememiş olması bence negatif yönüydü. Bir negatif yönü ise  bana göre yazar dini propaganda yapıyor. Bunu yazarın yazmış olduğu diğer eserleri görünce anlamak mümkün.

Her şeye rağmen pozitif bir yanı olduğunu da kabul etmem lazım. O da kitabı okuyup bitirdikten sonra bir kadın doğum uzmanı kadar bilgiye sahip olduğumdur:)
Kitabı alıp okuyacak kitap dostlarının şevkini kırmamak adına kitabın içeriğini burada satır satır anlatmak istemiyorum. Zira zevkler ve renkler tartışılmaz.

Kitabın içeriğine birkaç cümle ile değinmek gerekirse:

Dr. Felix adında bir bilim adamı Hz.İsa’nın ölümünde sarıldığı kefenden bir adet kanlı iplik almayı başarır. Bu iplik üzerinde DNA kalıntısı bulmayı ümit etmektedir. Temin ettiği bu DNA’yı taşıyıcı bir anne bularak Hz. İsa’yı yeniden hayata döndürmek arzusundadır.
İlk başta bu görev için sevgilisi Adeleine’a teklifte bulunur. Ama ondan beklemediği bir tepkiyle karşılaşır. DNA’nın da canlı kalma süresinin daralması Dr. Felix’i yeni bir anne bulma konusunda ciddi şekilde köşeye sıkıştırmaktadır. Tam da bu esnada çözüm aslında yanı başında durmaktadır.  Acaba Dr. Felix’in düşünü gerçekleştirmesi mümkün olacak mıdır? Ya da bu o kadar kolay mıdır?

Yoksa, her şeyi biz insanlardan daha iyi bilen yüce Allah biz insanların selameti için daha farklı bir sonuçla tüm insanlığın hayrına olanı mı yapacaktır.
Bu tarz kitaplar ilgi duyanlar okuyabilirler. Ben pek beğenmedim.

O nedenle benden 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder