MARMARA DEPREMİ
17 Ağustos 1999 gecesi Marmara’da herkes huzurla derin
uykuya dalmıştı. Duvarlarda, masalarda
ve kollardaki saatler 03:02’yi vurduğu anda birden tarifi mümkün olmayan,
kalpleri korkudan durduracak kadar ürkütücü bir gürültüyle tüm Marmara beşik
gibi sallanmaya başladı. Yaşlısı, genci, bebeği, gelini, kızı, hastası, sağlamı
bulundukları yerleri terk edemeden saniyeler içinde beton yığınlarının altında,
duvarlar arasında, toprak altında kalarak hakkın rahmetine kavuştu. O gün tamı
tamına 18 bin 373 insanımızı kaybettik.
Yüksek binalardan
savrulanlar, pencereden dışarıya atlayanlar, göçük altından çıkarılanlar ve
yaralı olarak kurtulan 48 bin 901 kişi şanslı mıydı yoksa... İşte yoksadan
sonrasını söylemeye dilim varmıyor.
Annesini, eşini çocuklarını, evinin direğini, asker
oğlunu, yurtta öğrenci kızını ve komple tüm akrabalarını kaybeden insanlar ne
kadar şanslı ise o kadar şanslıydılar.
Bizlerin yürekleri köz gibi yanmış, içimiz parçalanmıştı.
Ama yapacak ve söyleyecek bir şey yoktu. Yüce yaratıcı verdiği canları
tekrardan o anda geri almıştı. Toprak 18 bin insanımızı bağrına basmıştı.
Allah ülkemize ve tüm insanlığa böyle büyük elem verici
acıları tekrardan yaşatmasın inşallah.
17 Ağustos Marmara depreminde hayatını kaybeden tüm
insanlarımızın ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder