Sayfalar

10 Aralık 2015 Perşembe

Kitap: Ayrılık Mevsimi


Kitap Hakkında:

Adı : Ayrılık Mevsimi  
Yazar:Robin Antalek
Çevirmen:Aslı Gizem Korkmaz
Yayınevi:Artemis Yayınları
 Sayfa Sayısı: 352
Ebat:14x20 cm
Değerlendirmem: %35
Ne Buldum: Hiçbir şey



Yazar Hakkında:

Birkaç tane roman ve elli küsür kurgu hikâye yazdığı dışında hayatı ile ilgili maalesef pek bir şey bulamadım. 

Çok ta şaşırmadım doğrusu. Edebiyat alanında başarılı olduğu ve başarı çıtasını yükseltebileceği konusunda benim pek ümidim yok. 




Arka Kapaktan:

Anne, aranan bir oyuncu, baba ise bir zamanların meşhur oyun yazarı. Haas kardeşler kargaşanın göbeğinde büyümüştü. Dünyaları hem ihmal, hem de pırıltıyla doluydu. Babaları öldükten sonra, öfke ve kırgınlıkla geçen yıllara rağmen, birbirlerine karşı hissettikleri, üzerini küller kaplamış yoğun ve hassas bağı yeniden kurup aile olmanın anlamını bir kez daha hatırlayacaklardı. Bazen acınacak kadar insancıl, bazense tahammül edilemeyecek kadar bencil olan kardeşlerin dördü de yanlış kararların esiriydi. Kardeşlik ve aile bağları üzerine kurulu bu hikâyede tatlı çekişmeler sizi kimi zaman gülümsetecek, kimi zaman da gerçekten ağlayacaksınız.

"Ayrılık Mevsimi öyle başarılı bir çıkış romanı ki, okurken kalbiniz sızlayacak ve telefonu alıp hemen kardeşinizi aramak isteyeceksiniz."
- Will Allison, What You Have Leftin yazarı

"Ayrılık Mevsimi, Haas ailesinin dört çocuğunun hikâyesini anlatıyor. Her bölümde zenginleşen ve netleşen hikâyeyi okudukça onların ruh halini, omuzlarındaki yükleri, birbirlerine bağlılıklarını daha iyi anlayacaksınız."
- Juliette Fay, Shelter Menin yazarı

"Bu dokunaklı romanın belki de en etkileyici özelliği yazarın karakterleriyle ilişkisi. Her kardeşin karmaşık hikâyesini şefkatle, saygıyla ve duyarlılıkla anlatan Antalek, kendisinin de ne kadar iyi bir ebeveyn olduğunu gözler önüne seriyor."
- Martha Moody, Best Friendsin yazarı

"Robin Antalekin ilk romanı, akıldan çıkmayacak bir okuma ziyafeti sunuyor. Bir aileyi parçalayan, herkesin başına gelebilecek dramatik olaylar ve aynı aileyi bir araya getiren tarifi imkânsız bir sevgi. Ayrılık Mevsimi unutamayacağınız güzellikte bir roman." 
- Diana Spechler, Who By Fireın yazarı. 


Kitabın Analizi & Yorumum:
4 farklı kardeşin hikâyesini anlatan ve sıkılmadan okuyup tavsiye edeceğim bir roman demeyi çok isterdim. Ama değil…

Kitabın kapağına ve arka kapakta anlatılan konusuna baktığımda ilgimi çeken bir kitap olmuştu. O şevk ve heyecanla çevirdim kitabın sayfalarını. Başladım okumaya. Aile bağlarının anlatılması, bağların güçlendirilmesi, güçlendirilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda bilmediğim ipuçlarını ve püf noktalarının anlatılacağını hep bir ümitle ve sabırla bekledim. Sabırla bekledim diyorum zira yarım asırdır iyi bir kitap okuyucusuyumdur. Başladığım hiç bir kitabı ne kadar da sıkıcı olsa da bitirmeden bırakmadım. Bu kitabı da kısa bir süre evvel okuyup bitirdim. Okuduğum kitapların içinde diyebilirim ki en berbat, en kötü en rezili. Yazar bu kitabı yazmakla acaba insanlara okuyucuya ne vermek istemiş anlayabilmiş değilim.
Tipik ve sıradan bir Amerikan ailesini, bu ailenin bireyleri arasındaki çıkar ilişkilerini, bencilliklerini, yozlaşmış rezilliklerini anlatıyor. Herkes kendi aleminde yaşıyor, kendi derdine çare arıyor. Babaları öldükten sonra mecburiyetten eve gelmeler. Birlikte vakit geçirmeler falan. Rezillik boyutuna girmeyeceğim buna terbiyem de müsaade etmiyor. 
Sevginin bir aileyi nasıl ayakta tuttuğundan da bahsetmiyor. Sevginin S’si, vicdanın V’si hak getire.
Göstermelik yapılan bir iki iyilik. Ona da ne kadar iyilik denilebilirse. Almanların dünya insanlarını ikiye ayıran bir sözü vardır, Morgenland-Abendlan (Şarklı-Garblı) diye. İşte kitapta da böyle. Tipik pörsümüş batı medeniyeti ve kültürü ile iç içe, çarpık, iffetsiz ilişkilerle dolu bir aile dramı. Okura edebi herhangi bir katkı sağlamaktan çok uzak bir eser.

352 sayfalık bu kitabı okuyarak elde edebileceğiniz olumlu hiç bir şey olamayacağı kanaatindeyim. Zamanınızı öldürdüğünüze değecek bir kitap değil. 
Bir çift söz de Artemis Yayınevi'ne etmeden geçemeyeceğim doğrusu:"Edep'ten uzak, edebiyattan uzak bu tip yazıları çevirttirerek insanlara ne vermek, okuyucuya ne kazandırmak istiyorsunuz kardeşim. Her yazılanı edebiyat saymaktan vazgeçin.
Adam gibi eserleri okurla buluşturun. Biz okuyucular da kitaplarınızı satın alalım ve Sizleri ayakta alkışlayalım. Umarım ne demek istediğimi anlamışsınızdır."

Kusura Bakmayın belki çok karamsar yorum yaptım ama maalesef gerçek bu. Okumak isteyenlere de sadece iyi okumalar derim. Tavsiye edeceğim bir kitap değil.  
Bu yüzden benden bu kitaba: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder