Ben gündelik hayatta atasözlerini
kullanmayı çok severim. Sevmemdeki birinci neden onların çok doğru, nokta atışı
olmasından olsa gerek.
Hani şöyle bir soru yöneltilse
“Kendini bir atasözüyle ifade etmek istesen, hangi atasözünü kendine
yakıştırırsın" diye, hemen “söz gümüşse sükut altındır” sözü tam da beni ifade
ediyor derim.
Bana neden susuyorsun, hiç
konuşmuyorsun diyorlar. Şöyle bir durgunlaşıyor, kendi kendime düşünüyorum; bir
noktaya odaklanıp baka kalıyorum. Ne konuşabilirim ki bilemiyorum. Zira 7’den
77’ye herkes, hepimiz her şeyi zaten birbirimizden daha iyi bilmiyor muyuz?
Bir işte tecrübelerini dile getiren,
paylaşan bir büyüğümüzün sözünü dinliyormuş gibi yapıp, çoğu zaman es geçmiyor
muyuz? Ya da senin anlattıklarının devri mi kaldı diye düşünmüyor muyuz?
Henüz daha bir yıllık bir çalışanken
yıllarca dirsek çürütmüş birisiyle kendimizi aynı kefeye koymuyor muyuz? Daha
iyi araç kullanıp, daha iyi yemek yapıp, tanımadığımız amir, memur, doktor,
idari görevli yok mu? Trafik kurallarının alasını bilmiyor, ben senden, sen
öbüründen daha iyi araç kullanmıyor muyuz?
Örnekleri sayfalarca uzatabiliriz.
Eee, o zaman bir de ben konuşsam ne
olur, konuşmasam ne olur. Hepimizin âlim (!) olduğu şu zamanda bırakın bende
susma hakkımı kullanayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder